Makedonya 03.07.2016

Uzun bir Makedonya Gezisi...

1 haftalık gezinin sonunda artık yerli halktan hiç bir farkımız kalmamıştı,hatta elimizde yerel market poşeti ile gezerken bir araç yanımızda durup bize yer bile sormuştu :)

Avrupa Birliği içerisinde gelir düzeyi en düşük Makedonya'da tüm ülkeyi kapsayan gayet keyifli bir tatil oldu bizim için. Heykeller ile dolu Usküp'te başlayan maceramız,Tetova,Ohrid ve Bitola'da sonra tekrar Usküp'te son buldu. Kim bulmuş ya bu Kiril Alfabesini sorusunun cevabını bulduğumuz, Atatürk'ün dedesi Makedonmuş haa ! dediğimiz, Ohrid'e direkt ucak olsa buradan arsa alır mıyız karıcığım? sorularıyla geçen güzel bir tatildi.



İlk 3 günümüz Üsküp'te geçti. Üsteki fotoda gördüğünüz Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmış Taş Köprü, modern şehir ile Türk çarşısı olarak bilinen eski şehri birleştiriyor. Arkadaki atlı heykel Büyük İskenderin heykeli.. ve tüm şehir Avrupa Birliği'nden alınan yardımla heykellerle doldurulmuş; İskender'in babasının,annesinin yok efendim Kiril Alfabesini bulan Papaz kardeşlerin,tüm Makedon aydınların heykelleri ile doldurulmuş. Maalesef Türk tarafına bu yardımlar pek yansımamış. Türk tarafında herkesin ilk gittiği Destan köfte tekel olmuş. Çok mu iyi derseniz bizce değildi. Biz gittiğimiz her ülkenin mutlaka pazarlarını gezmeyi kendimize ilk görev biliriz. Bu pazar gezmelerinde çok eğleniyoruz. Türk çarşısının bitiminde çok güzel eski bir bit pazarı var. Pazarın girişinde de meyveli soda yapan eski bir dükkanı da ziyaret etmeyi unutmayın. 2016 nın başında Saraybosna'yı gezerken en çok böreklere bitmiştik. Usküp'te o tarz bir yer yok derken karşımıza yeni açılan Sac çıktı. Ve sacta böreğin tadına baktık karşısındaki cafede de traliçenin..
Türk Pazarı'nı spontane olarak gezmenizi tavsiye ederiz. Murat paşa cami,kilise,eski antika dükkanları derken Üsküp kalesine çıkıp şehrin manzarasını yukarıdan seyredebilirsiniz. Aşağıdaki fotoğraflarda göreceğiniz Çifte hamam'daki modern sanat müzesi çok başarılıydı. Üsküp'ün modern tarafında eski tren istasyonu, rahibe Teresa'nın evi,Aziz Saviour Kilisesi ve alış veriş yapabileceğiniz mağazalarla dolu caddelerde turlayabilirsiniz. daha sonra da Vardar Nehri'nin kenarındaki cafelerde dinlenebilirsiniz. Skopsko yerel markalı birasından tatmanızı ısrarla öneririz. Vardar Nehri'nin hemen yan tarafında bulunan Arkeoloji Müzesi ve Soykırım Müzesi gerçekten gezilesi yerlerin başında geliyor.Üsküp'ün gece hayatı ile ilgili gelmeden önce iyi bir araştırma yapmıştık ama şöyle bir turladıktan sonra latin müzikler çalan bir cafe&bar da erik rakısını denedik. Genel olarak Üsküp sokaklarında rastgele gezmek bile gerçekten zevkliydi.


Komünist gençlerin heykelleri ve Tas Köprü
Usküp Meydan
Usküp Kalesi
Çifte Hamam Sanat Müzesi 
Soykırım Müzesi Önü 
Tarihi Meyveli Sodacısı

Üsküp'teki 2. günümüzde en beğendiğimiz gizli bir yeri keşfettik; Matka Kanyonu. Avrupa'nın en derin mağarasının bulunduğu,doğayla nehrin birlikte hayata karıştığı mükemmel bir yerdi. Kanyondaki eski kiliseyi de gezmeyi unutmayın. Ulaşım 60 numara otobusle 350 dinara gidebilirsiniz. taksi 1000 dinar.



Türk Pazarı'nda tanıştığımız Makedonya doğumlu İstanbul'da yaşayan Mehmet amcanın tavsiyesi ile Tetovaya düştü yolumuz. Harabati Baba Tekkesi (Sersem Ali Baba Dergahı) ve Tetova Alacalı Cami gerçekten görülmesi gereke yerler.


Alacalı Cami (1438) 
Harabati Baba Tekkesi

Yemek yediğimiz yerler; Oldhouse otelimize çok yakın eski bir Osmanlı eviydi. Diğer yerlere göre biraz pahalı ama et yemekleri harika tabi ki yanında Tikveş markalı Tga Za Jug sarabıyla..
Babilon restaurantta güveçte kuru fasulye ve köfte.
Divino Restaurant Pleskavitsa ve kuru et.

6 Temmuz çarşamba günü otobus terminelinden sabah 10:00 da Galeb Otobus firması ile 4 saate yakın sürecek olan Ohrid yolculuğuna çıktık. Bizce Ohrid Makedonya'nın en güzel yeri.. Türkiye'deki yazlık yerleri andıran bir havası var. Ohrid Gölünde yüzebiliyorsunuz. Kaldığımız otel bölgenin en iyi oteliydi; Vila Bisera. Ve çok memnun kaldık. Ohrid şehrinin merkezi şehir müze olarak korunmuş. Yüzyıllar öncesinde geziyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Şansımıza Makedon Müzikleri olan bir festivale denk geldik. Balkan müziklerini kendi topraklarında dinlemek eşsiz bir tecrübeydi.


Makedonya Müzik Festivali 
Ohrid Kalesi içindeki Kilise
Ohrid Gölü 
Otelimiz Vila Bisera

8 Temmuz Perşembe Ohrid'den Bitolaya otobusle gittik. Fakat yolların ve otobusun çok kötü olmasından dolayı kötü bir yolculuk oldu. İner inmez otelimize (Hotel Theatre) eşyalarımız koyup, Mustafa Kemal Atatürk'ün gittiği Manastır Askeri Liseyi gezdik. Akşamda Osmanlı'da konsolosluklar şehri olan Bitolayı keşfettik. Eski bir restaurantta akşam yemeği yedik. Restaurantta canlı balkan müzikleri çalınıyordu ve bizde Atatürk'ün sevdiği Manastır Türküsünü istedik ama malesef bilmiyorlardı :( Ertesi gün Bitolayı bisikletle turladık. Beklediğimizden daha güzel bir şehir bulduk karşımızda.


Atatürk'ün gittiği Manastır Askeri Lise 
Lisenin içinde bir tablo 
bisikletlerimizle birlikte biz.. 
Bitola Hotel Theatre

Yaklaşık 7 gun süren yorucu ve aynı zamanda keyif dolu Makedonya gezimizi kısaca anlatmak istedik. Yeni yerleri gezmek,keşfetmek gerçekten insana bambaşka bakış açıları kazandırıyor. İçinizdeki gezenti çocuğun hiç ölmemesi dileği ile..

Mutlu gezmeler,
Sevgi&İsmail

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder