Westworld! (Dizi)

"Şiddetle başlayan hazlar,şiddetle son bulur!"

   Dizi takip etmek,çok fazla yapabildiğimiz birşey değildi. Ta ki bu diziye kadar :)

Aynı isimli 1973 yılında çekilen filmin dizi versiyonudur. Filmin afişi 1973 e göre gayet başarılı;

İnsanoğlu'nun kendini Tanrı'ya en yakın hissettiği an yeni bir şeyler yarattığı zamanlar. Bu dizide Tanrı olmanın cazibesini görebiliyoruz. Bizce filmdeki en temel nokta Tanrılaşma. Mr Ford karakteri dizideki dünyanın yaratıcısı ve hükmedicisi olarak karşımıza çıkıyor. Dizideki dünya ölümlü insanlar için kurgulanmış,onların tüm istek,arzu ve fantezilerini gerçekleştirmek için yaratılmış robot insanlardan oluşuyor. Geçenlerde okuduğumuz bir haberde normal insandan hiç bir farkı olmayan robot insanlar artık hayatımıza girmeye başlayacak,tüm sosyal yaşamı birlikte yaşamaya başlayacağız. kulağa çılgınca gelebilir ama gelecek artık çok yakın!
Diziyi izlerken günlük yaşamımızda ne kadar robotlaştığımızı, aslında onlardan hiç farkımızın olmadığı fikri sürekli aklımıza geliyor. Filmin ana fikirlerinden bir tanesi de herkesin yolculuğunun kendi labirentlerinde kendi içine yaptığı yolculuktur. Robotlar üzerinde gösterilen bu kendini keşfetme hali aslında "Niçin var olduk?"sorusuna cevap veriyor. Dizide yaratılan dünyanın en güzel özelliklerinden biri gelen ziyaretçilerin rol yapmaması. Herkes gerçek kendisini gösteriyor. İçlerinde yaşattıkları tüm karanlık noktaları açığa çıkartıyorlar. "neysen o ol!" hali ile insanoğlunun tüm açlıklarını ve doyumsuzluklarını görebiliyoruz. Dizi hakkında genel bir bilgilendirmeden sonra önemli karakter analizlerini aşağıda inceledik;

1- Dolores

“Bazıları bu dünyanın çirkinliğini görmeyi tercih ederler. Kargaşayı. Ben ise güzelliği görmeyi tercih ederim. Günlerimizin bir düzeni, bir amacı olduğuna inanmayı.”

İlk kez Doleres babasının kulağına aşağıdaki cümleyi fısıldadığında sorgulamaya başlıyor; inandıklarımız ya gerçek değilse!
"Şiddetle başlayan hazlar,şiddetle son bulur!"
Dolores parktaki en eski robot olmasına rağmen o kadar çok tamir görmüşki onun için ; "O kadar çok tamir edildi ki,nerdeyse yepyeni sayılır. (theseus gemisi paradoksu) deniliyor.
Dolores'in yaşamını sorgulaması,arayışı, anımsamaları ve hayalleri içerisinde dizideki bir çok soruya cevap arıyoruz. en önemli soru da "Wyatt kim?" oluyor.

2- Robert Ford (Dr. Ford)

Arnold ile birlikte Parkın yaratıcı ve kurucusudur. Arnold'ın intiharından sonra dizideki dünyanın tek hakimi. Bu özelliğini kaybetmemek için kimsenin haberi olmadan robotlara ilave özellikler katıyor veya mevcut özelliklerini değiştiriyor. Bu sebepten tüm robotlar geçmişini anımsamaya başlıyor ve oyun burada başlıyor. Geçmişi anımsamasak gerçekten biz, biz olabilir miyiz?

3-  Siyah giyen adam

Parktaki en gizemli adam.. Parkın %51 hissesinin sahibi. 35 yıldır parkta ve yaşamadığı hiç bir hikaye kalmamış en son labirentten başka.. Dizinin son bölümünde adamdaki değişimleri öğreniyor ve ister istemez şu cümleyi kuruyoruz. Kim gerçekten iyi,kim gerçekten kötü?

4-  Bernard Lowe

Yapay insanların yaratıcısı. Parktaki en yetkili programlamacı. Dizideki en ilginç ve sürprizli karakter..

5- Maeve

Kulüpteki fahişelerin başı. Geçmişi en çok hatırlayan ve gerçeklerle ilk karşılaşan karakter. Mükemmel bir oyunculuk izliyoruz. Hayatta gerçeklerle gerçekten karşı karşıya kalmak istiyor muyuz? sorusu bu rolde karşımıza çıkıyor.

İlk cümlemizde de belirttiğimiz gibi dizi kültürümüz olmadığı için hiç bir dizi ile karşılaştıramıyoruz. Fakat diziyi izlerken kendi hayatımızı sorguladığımız,insanla ilgili temel özellikleri gördüğümüz yakın geleceğimizden kesitler izledik. Seyretmenizi tavsiye ederiz.

Hayal gücü dolu günler..
İyi seyirler..

Sevgi&İsmail